13 Haziran 2014 Cuma

Bir "Korku Tüneli" hikayesi ve Dino Park


Antalya'ya geldik tatil için, aslında Göynük'deki tatil köylerinden birine geldik. Bir akşam Kemer'e gidelim diye Göynük'ten yola çıktık ve o sırada sağ tarafta "Dino Park" diye bir mekan gördük, ertesi gün gitmeye karar verdik, işte böyle başladı en başarılı "Korku Tüneli" hikayemiz.

Ertesi gün 2 yaşındaki yeğenime dinozorları göstermek için Dino Park'a gittik. Giriş ücreti bir an geri dönsek mi diye düşündürttü ama yine de girdik, iyi ki girdik yoksa "korku tüneli"ne giremezdik.

Ben aslında korkak biriyimdir, kendi gölgemden bile korkarım ama korku filmi izlemeye de bayılırım, korku tünellerine de bayılırım. Gerçi hiçbir zaman korku tünelleri çok da korkunç bulmamışımdır, zifiri karanlık bir ortam, birden bir ses veya pat diye önünüze çıkıveren bir manken, hızla giden bir araç... çok korkunç değil anlayacağınız. Neyse Dino Park'taki gerçekten başarılı dinozorları gezmekle başladık işe, dinozorlar gerçek ölçüleriyle yapılmış, bazıları hareketli, önüne geldiğinizde sensör hareket ediyor ve ses çıkararak ağızlarını, kuyruklarını felan oynatıyorlar, etkileyici görünüyor. Gerçi 2 yaş için çok da uygun bir aktivite değil ama 4 yaşından büyük çocuklar için uygun olacaktır sanırım.


Daha sonra kızkardeşimle birlikte "korku tüneli"ne neşeyle gittik.

Nasıl anlatsam bilemiyorum, "korku tüneli"; "canlı performans". Yani içeride sizi korkutacak olanlar; uygun makyajları yapılmış, uygun kostümler içerisinde gerçek insanlar. Korku Tüneline aynı zamanda "Deep Fear" deniliyormuş. Ayrıca bir aracın içinde felan değilsiniz. Yürüyerek tünele giriyorsunuz, ortam labirent gibi ve tıpkı izlediğimiz korku filmi dekorlarıyla donatılmış, hastane morgunu anımsatan mekanlar, kirli tuvaletlerin olduğu bölüm vs. Oldukça loş bir ortam, nereye doğru hareket etmeniz gerektiğini ilk anda göremiyorsunuz, hatta yanlış tarafa gittiğiniz bile oluyor ve sağdan soldan, dolapların içinden, kapının ardından pat diye önünüze çıkan, size dokunan korkutucu insanlar var, sizi takip ediyorlar, yürüyerek girdiğiniz tünelde koşmaya başlıyorsunuz, hem de çığlık çığlığa!! Bunun bir oyun olduğunu bilseniz de bir anda ayaklarınızın dibinde açılan bir dolaptan çıkan ve ayağınızı yakalamaya çalışan bir el yine de sizi korkutuyor.. Bu arada tünelde kendime dair bir şey keşfettim, hani korku filmlerinde çığlık çığlığa koşan kızlar vardır ya, saçma sapan bağırırlar işte o kızlar gerçekmiş, ben o kızlardan biriymişim, tünel çıkışında kendimden gerçekten utandım. Hatta tünelde arkamdan kollarını uzatarak gelen kızı "gelme" diye bağırarak ittiğimi düşününce hala da utanıyorum aslında :) bir de tünelden çıktığınızda girdiğiniz yere doğru açıktan yürüyorsunuz ve tünel girişinde tünelde sizi korkutan arkadaşları görüyorsunuz, güzel oluyor. Çok başarılı buldum, herkese bu deneyimi tavsiye ediyorum. Bu canlı performansı sergileyen arkadaşları da çok tebrik ediyorum, çok başarılı bir iş çıkarmışlar..

Dino Park'a gelince... Oldukça para harcamışlar, güzel birşeyler çıkmış ortaya, giriş 25TL, o parayı verdikten sonra insanlara daha fazla eğlence sunulması gerekiyor, en azından 3-4 saat meşgul edebilmek gerekiyor. Dino Parkta, dinozorlar ve korku tünelinden başka bir havuz ve çocukların üstünde zıpladığı alanlardan var. Bir de çocuk alanı ve kafe var. Çocuk alanı ve havuz iyi aslında. Yine de birkaç şey daha eklenmeli diye düşünüyorum. O kadar yatırım boşa gitmez umarım..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder