4 Eylül 2013 Çarşamba

Amerika vize görüşmesi



İnternette binlerce forum ve doküman okuduktan sonra biraz da korkarak vize başvurusunu yaptım. Özel sektörde çalıştığım ve birkaç yılda bir firma değiştirdiğim için vize alamamaktan korkuyordum. Başvurudan birkaç ay önce hesapta para olmasının daha iyi olacağını düşünerek bir Dolar hesabı açtırıp, hesaba 3.000 USD yatırmıştım. Sonunda bütün evrakları toplayıp, vize görüşmesine gittik.Vize görüşmesine ablamla birlikte gittik ancak ayrı ayrı sıra numarası alıp, görüşmeyi ayrı ayrı yaptık, aslında birlikte de yapabilirmişiz, bu aklımıza gelmemişti. Bir de belki bana vermezlerse ablam gitsin en azından diye düşünmüştüm.
Giriş kapısından geçip, üst kata çıktığınızda büyük bir alana giriyorsunuz, konsolosluk yetkilileri, muhtemelen kurşun geçirmez bir camın arkasındalar ve ortadaki sandalyelere oturup, sıra numaranızın gelmesini bekliyorsunuz. Eğer en ön sandalyelerde oturursanız sizden önce görüşme yapan insanlara sorulan soruları ve onların verdiği cevapları duyma ihtimaliniz çok yüksek. Sıra numaramız gelene kadar yaklaşık 10 kişi görüşme yaptı ve sadece 1 kişinin vize talebi reddedildi, görüşmenin neredeyse hepsini duyduk ve vize memuru vize verebilmek için elinden geleni yaptı diyebilirim ancak görüşmeye gelen kişi gerçekten çok hazırlıksız ve şüphe uyandırıcıydı; örneğin, amcasının Amerika'da yaşadığını ve onun yanına gidip, dil okuluna kayıt yaptırmak istediğini söyledi ama vize memurunun "Amcanız hangi eyalette yaşıyor?" sorusuna cevap veremedi.Neyse sonunda bana sıra geldi ve elimde tonlarca evrakla vize memurunun önüne geçtim. Ben ingilizce konuşmayı tercih ettim ama ablam türkçe konuştu. Yani dil konusu tamamen size kalmış, merhabalaşarak başladık konuşmaya ve bana onlarca soru sordular;
* Nereye gideceksin?
- Newyork'a gitmek istiyorum.
* Neden gitmek istiyorsun?
- Newyork'un görülmesi gereken bir şehir olduğunu düşünüyorum ve çok merak ediyorum. Turistim, ayrıca bir de alışveriş yapacağım.
* Mesela ne alacaksın?
- Canon EOS D60 fotoğraf makinası :)
* Fiyatlar daha mı ucuz?
- Türkiyede fiyatın yarısı.
* Tek başına mı gideceksin?
- Hayır, Ablam, kızkardeşim ve bir arkadaşımla.
* Ne iş yapıyorsun?
- Mühendisim.
* Ne kadar kalacaksın?
- 2 hafta
* Nerede kalacaksın?
- Ev kiraladık, kiralama dokümanlarını görmek ister misiniz?
* Gerek yok, evli misin?
- Evet, 7 yıllık evliyim.
* Eşin ne iş yapıyor
- xxx'de çalışıyor.
* Eşin neden sizinle gelmiyor?
- Birinin para kazanması gerekiyor :)
* Eşin veya senin üstüne ev var mı?
- Hayır,
* Arabanız var mı?
- Hayır (Bu noktada eyvah diye düşünmeye başlamıştım.)
* Kaç yıldır çalışıyorsun?
- 2003 yılından beri çalışıyorum.
* Ne kadar maaş alıyorsun?
- xxx lira alıyorum.
* Banka hesap dökümanlarını verir misin?
- Banka hesap dökümanlarımı verdim ve incelemeye başladı. Hem maaş hesabını, hem de daha önce açtığım Dolar hesabını vermiştim. Bundan sonra en az 5-6 dakika bana hiçbirşey söylemeden, önündeki bilgisayar ekranına bakmaya başladı, içimden "tamam" dedim, "vize vermeyecek", moralim felan bozuldu. Neyse ki sonra evraklarımı verip, vizenin onaylandığını ve pasaportumu arkada bulunan UPS masasına götürmem gerektiğini söyledi. İnanılmaz mutlu oldum :)
Benden sonra aynı kişiyle ablam görüştü ve onun görüşmesi toplam 2 dakika sürdü, hiçbir evrağına bakmadılar, doğru dürüst soru bile sormadılar, sadece ne iş yaptığını ve nerede, ne kadar kalacağını sormuşlar, hemen ardımdan UPS masasına geldi :)
Bizden 2 hafta kadar sonra kızkardeşim vize görüşmesine gitti, aynı şekilde hiçbir evrağa bakmadan, ne iş yaptığını, nerede, ne kadar kalacağını sormuşlar ve vizeyi vermişler.
Sanırım memurlara karşı çok daha toleranslılar, bir yerde normal tabii.
Vize görüşmelerinden çıkardığım sonuç şu; oradakiler işlerini yapan memurlar, eğer evraklarınız tamsa ve sorularına mantıklı cevaplar veriyorsanız bir problem yok. Ben nedense onları "vize vermemeye çalışan" insanlar olarak düşünmüştüm ama öyle bir tutumları yok. O yüzden rahat olun, benim gibi korkup, stres yapmanıza hiç gerek yok :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder